Blog

Efsane mi Gerçek mi? Karanlık Fabrikalar

COVID-19 salgını dünyamızı değiştiriyor. Sosyal mesafe, 2020 için unutulmaz bir kelime haline geldi. Birçok şirket kuzey yarım kürede kışı yaşadığımız şu dönemde yeniden evden çalışmaya geçti. Peki, tesislerdeki beşeri sermayenin varlığına fazlasıyla bağımlı olan üreticiler bu durumla nasıl başa çıkıyor? Karanlık yani insansız fabrikalar bu duruma bir çare olabilir mi? Gelin bu yazımızdan bakalım.

İlginizi Çekebilir: Makine Emniyetinde 4 Ana Trend

Karanlık fabrikalar, tamamen otomasyon sistemleri ile donatılmış ve prosesleri için insanın varlığına ihtiyaç duymayan yapılardır. Günümüzde lojistikte, proseste ve bakım süreçlerinde insan hala önemli bir kavram olsa da üreticiler hem maliyetleri azaltmak hem de insan kaynaklı sorunların önüne geçmek için karanlık fabrika konusuna oldukça önem veriyorlar. İlk defa 1955 yılında Philip K. Dick tarafından ortaya atılan bu kavram, Covid-19 ile beraber yeniden gündeme gelmeye başladı.

Karanlık Fabrikalar Neler Getiriyor?

-İnsana olan ihtiyacı ortadan kaldırdığı için insanı birçok sorun ortadan kalkmış oluyor. Yemekten tutun, tazminatlara işletmelere sorun yaratabilecek bir çok konu ortadan kalkıyor.

-Emniyet konusu oldukça önemli bir konu. Ancak bu fabrikalarda insan çalışmadığı için işçi güvenliği sorunu ortadan kalkıyor.

-İnsan kaynaklı (unutma, yanlış teşhis vb) hatalar ortadan kalkacak

Bu fabrikalara karanlık denmesinin nedeni ise üretim çıktısının insana ihtiyaç duymadan tamamen robotlar aracılığı ile gerçekleştirildiği için ışık kullanımının dahi gerekmemesi.

Peki gerçek dünyada bu mümkün mü? 

Karanlık fabrikanın ilk örneği Çin’de kurulan cep telefon modülleri üreten bir fabrika. Fabrikada kullanılan bir robot kolun 6-8 işçinin yapabileceği işi tek başına yaptığı ve sistem kurulmadan önce fabrikada çalışan işçi sayısının 650 olduğu açıklandı. Bugün ise bu sayı 60a kadar düşmüş durumda. Sistemin fabrikada aktif olarak kurulup çalışmasıyla birlikte ürün çıkışında kusurlu parça oranının %25’lerden %5’lere kadar düştüğünün belirlendiğini hemen ekleyelim.

İlginizi Çekebilir: Powerflex AC Sürücüler

Başlangıçta robotların üretimdeki rolü, onları tekrar eden, kirli ve tehlikeli görevler için kullanmaya odaklanmıştı. Ancak geldiğimiz noktada odak noktası tamamen otonom makinelerin kullanılmasıdır. Bu, bir insanın karanlık bir fabrikada rolü olmadığı anlamına mı geliyor? Elbette insan, problem çözme becerisi ve yargı temelli düşünme gerektiren durumlarda faydalı olacaktır. Ama kesinlikle robotların üstleneceği tekrar eden görevlerin hiçbirinde bir robotla baş edemez.  Gerçek başarı ise, işbirliğine bağlıdır.
Sonuç 
IoT, robotlar, dijital ikiz gibi teknolojileri benimsemek, karanlık fabrikanın potansiyellerini gerçekleştirmemize yardımcı olabilir. Kuşkusuz, COVID-19, toplumların karanlık fabrikalara ihtiyaç duyduğunu açıkça ortaya koydu. Gelişen teknoloji ve ihtiyaçların önümüzdeki birkaç yıl içersinde bunu gerçeğe dönüştüreceğine kesin gözü ile bakılıyor. Ancak şunu da belirtmek faydalı olabilir; karanlık fabrikalar başlangıçta insanoğlu için korkutucu gözükse de başımıza gelecek felaketlerde karanlık fabrikalar tedarik zincirlerin aksamamasında önemli bir rol üstlenebilir.

Bu gönderiyi paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir